15 Ocak 2014 Çarşamba
13 Ocak 2014 Pazartesi
Çerkes Ethem'i doğru anlamak
"Beni ihanetle itham edenlere soruyorum: Ben ne zaman, hangi tarihte ve mevzide esasen müdafaa ettiğim cepheden bir adım dönmüşümdür, bir tek kardeş kanı dökmüşümdür?" Çerkes Ethem
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş sürecini ana hatlarıyla da olsa incelemiş olan bütün araştırmacıların hem fikir oldukları bir konu var: Kurtuluş Savaşı'nın hayati öneme sahip aşamaları geçildikten sonra M. Kemal'in önderliğindeki Ankara ekibi tarafından (Çerkes Ethem) hain ilan edilip tasfiye edildi. O günden bu güne epeyce şey söylendi ve yazıldı. Yazılanlarda doğrular olduğu gibi yanlışlar da var.
Çerkez Ethem'i Çerkez Ethem yapan süreç ağırlıklı olarak Kurtuluş Savaşı'nın 1919-1920 yıllarıdır. Çerkez Ethem esas olarak bu süreçteki tutumları ve mücadelesiyle tarihsel bir kişilik halini almıştır.
Çerkez Ethem Kafkasya'dan Anadolu'ya sürgün edilmiş ve Bandırma'nın Emreköy isimli köyüne yerleşmiş Çerkez (Şapsığ) bir ailenin beşinci erkek çocuğu olarak 1886 yaılında dünyaya gelmiştir. Babası Ali Bey'in ekonomik durumu fena sayılamayacak bir düzeydedir. Çerkez Ethem'in İlyas ve Nuri ismindeki iki ağabeyi Rumlarla girilen çatışmalarla ölmüşlerdir. Diğer iki ağabeyi Reşit ve Tevfik, babaları Ali Bey tarafından Harbiye'ye gönderilmişlerdir. Çerkez Ethem de ağabeyleri gibi Harbiye'ye gitmeyi çok arzular. Ancak babası Ali Bey "Çakır" diye hitap ettiği en küçük oğlu Ethem'in sürekli olarak yanında kalmasını ister. Çerkez Ethem 19 yaşına geldiğinde babası Ali Bey'in düşüncesi bedel-i nakdi vererek onu askere göndermemektir. Bu durumu hisseden Çerkez Ethem Bandırma'dan İstanbul'a kaçar ve askerlik hayatına başlar. Başçavuş olarak terhis olur. Balkan savaşına çürük sulu Mahmut Paşa ismindeki Osmanlı Subsayı'nın yönettiği kolorduda subay vekili olarak görev alır ve Bulgar cephesinde yaralanır.
Teşkilat-ı Mahsusa ile ilk bağlantı
Birinci Dünya Savaşı'nın başlangıcında büyük ağabeyi Reşit Bey aracılığıyla Teşkilat-ı Mahsusa ile ilişki kurar. Teşkilat-ı Mahsusa ile ilişkili olduğu dönemde Ruslara, İngilizlere çeşitli yörelerde faaliyetler yürüttüğü bilinir. Ancak fazlaca bir detay yoktur. En somut bilgi Teşkilat-ı Mahsusa içinde yer aldığı dönemde Irak seferinde yaralandığı ve yaralı olarak Bandırma'daki baba evine döndüğüdür.
Çerkez Ethem'in kendisi de anılarında bu döneme ilişkin pek bir şey söylememektedir. Çerkez Ethem iyileştikten sonra Ege Bölgesi'nin sosyo-ekonomik yapısının bir sonucu olan ve ezilen yoksul kesimin toplumsal muhalefetinin aldığı bir biçim olan efeliğe ilgi duymaya başlar. Yerel otoritenin ve jandarmanın zulmüne karşı yoksul köylülerin taleplerini sahiplenir.
Çerkez Ethem'in kendisi de anılarında bu döneme ilişkin pek bir şey söylememektedir. Çerkez Ethem iyileştikten sonra Ege Bölgesi'nin sosyo-ekonomik yapısının bir sonucu olan ve ezilen yoksul kesimin toplumsal muhalefetinin aldığı bir biçim olan efeliğe ilgi duymaya başlar. Yerel otoritenin ve jandarmanın zulmüne karşı yoksul köylülerin taleplerini sahiplenir.
30 Ekim 1918 tarihinde Osmanlı açısından son derece ağır bir yenilginin kağıt üzerinde resmileştirilmesi olan Mondros Anlaşması Ahmet İzzet Paşa Hükümeti tarafından imzalanır. Anlaşmayla birlikte yenilmiş Osmanlı ordusu büyük ölçüde silahsızlandırılarak tasfiye edilmişti. İstanbul İngiliz emperyalistleri tarafından fiilen işgal altına alınmıştı. Ayrıca emperyalist güçler Yunanlıların Batı Anadolu Bölgesi'nde nereleri işgal edeceklerini içeren haritalar çizmişler, Yunanlılar da işgal hazırlıklarına başlamışlardı. Fransızlar ve İtalyanlar işgal hazırlığında idi. Tüm bu gelişmeler karşısında İstanbul hükümeti sessiz kalıyor, emperyalist güçlerin ardı arkası kesilmeyen isteklerine, dayatmalarına boyun eğmekten başka çıkar yol bulamıyordu. Gelişmeler karşısındaki tepki, Anadolu'da halktan ve halkın tepkilerini sahiplenen efelerden gelen tepkilerden ibaretti. (Ege'de Ethem, Demirci Efe, Yörük Ali, Çukurova'da ise Salih Bey'in faaliyetleri örnek olarak verilebilir.)
Emperyalist işgal sürecinin başlangıcındaki tablo bu idi. 15 Mayıs 1919'da Yunanlılar İzmir'e asker çıkartmışlar ve hızla Ege Bölgesi'ni işgal etmeye yönelmişlerdi.
Çerkez Ethem Kurtuluş Savaşı'na katılımını hatıralarında şöyle aktarıyor:
"Umumi Harbin neticesi olarak en ağır şartlarda Mondros Mütarekesi kabul ettirilmesine rağmen galip devletler mütareke hükümlerini bozmaya başlayınca, İzmir'de teşekkül eden gizli cemiyetin kararı ile ben ilk isyan bayrağını tam 2,5 yıl önce aşmıştım."
Çerkez Ethem bu sözleri 1921 yılını ilk ayında söylediğine gere 2,5 yıl önce derken kastettiği yıl 1918 yılının 2. yarısı olması gerekiyor. Çerkez Ethem'in anlattığı şeyler içerisinde irdelenmesi gereken bir başka konu da sözünü ettiği gizli örgüt konusudur. Bu örgütün Teşkilat-ı Mahsusa olması büyük olasılıktır.
Emperyalist işgal sürecinin başlangıcındaki tablo bu idi. 15 Mayıs 1919'da Yunanlılar İzmir'e asker çıkartmışlar ve hızla Ege Bölgesi'ni işgal etmeye yönelmişlerdi.
Çerkez Ethem Kurtuluş Savaşı'na katılımını hatıralarında şöyle aktarıyor:
"Umumi Harbin neticesi olarak en ağır şartlarda Mondros Mütarekesi kabul ettirilmesine rağmen galip devletler mütareke hükümlerini bozmaya başlayınca, İzmir'de teşekkül eden gizli cemiyetin kararı ile ben ilk isyan bayrağını tam 2,5 yıl önce aşmıştım."
Çerkez Ethem bu sözleri 1921 yılını ilk ayında söylediğine gere 2,5 yıl önce derken kastettiği yıl 1918 yılının 2. yarısı olması gerekiyor. Çerkez Ethem'in anlattığı şeyler içerisinde irdelenmesi gereken bir başka konu da sözünü ettiği gizli örgüt konusudur. Bu örgütün Teşkilat-ı Mahsusa olması büyük olasılıktır.
Çerkes Ethem'le ilgili çalışmalarda farklı yorumlara ve tartışmalara neden olan bir fidye olayı vardır. Çerkez Ethem 12 Şubat 1919 tarihinde İttihatçı olduğu söylenen İzmir Valisi Rahmi Bey'in oğlunu kaçırır ve 50 bin lira fidye alır. Önce bu konuda yapılan değerlendirmeleri aktaralım.
Doğan Avcıoğlu: "Çerkezler ile Müslümanların en içten koruyucusu olan Büyük Britanya'ya manevi bağlılık ve saygı duygularını göstermeyi başaramayan Ethem Bey, İngilizlerin tutukladıkları valinin oğlunu kaçırarak İngilizlere saygı göstermektedir. (Milli Kurtuluş Tarih C.2 Sayfa.576)
Doğan Avcıoğlu: "Çerkezler ile Müslümanların en içten koruyucusu olan Büyük Britanya'ya manevi bağlılık ve saygı duygularını göstermeyi başaramayan Ethem Bey, İngilizlerin tutukladıkları valinin oğlunu kaçırarak İngilizlere saygı göstermektedir. (Milli Kurtuluş Tarih C.2 Sayfa.576)
İzmir'de karaya çıkan Yunan askerlerine ilk kurşunu sıkmakla ünlenen gazeteci Hasan Tahsin ise olaya ilişkin olarak "Çerkez Ethem Bey ve arkadaşları Rahmi'nin
İttihak ve Terakki uğruna kullanacağı bu altın bombayı elinden alarak kansız ve arızasız bir biçimde şu zavallı vatanın selametle ilerlemesine güçleri ölçüsünde hizmeti düşünmüşler. (Doğan Avcıoğlu Milli Kurtuluş Tarihi, c.2, sayfa 579)
İttihak ve Terakki uğruna kullanacağı bu altın bombayı elinden alarak kansız ve arızasız bir biçimde şu zavallı vatanın selametle ilerlemesine güçleri ölçüsünde hizmeti düşünmüşler. (Doğan Avcıoğlu Milli Kurtuluş Tarihi, c.2, sayfa 579)
Çerkez Ethem Olayı isimli kitapta Cemal Şener de, Çerkez Ethem'in kaçırma olayını, Demirci Efe'nin Derviş Ağa isminde bir kişinin oğlunu kaçırmasına özenerek kişisel nedenlerle gerçekleştirmiş olabileceğini öne sürüyor. (Aynı kitapta) Çerkez Ethem'in o sıralar İttihatçı düşmanı kesilmiş olduğunu bu olayın da bundan kaynaklanmış olabileceğini belirtmektedir. Bu son derece subjektif bir değerlendirmedir.
Çerkez Ethem'in kendisi ise konuya ilişkin şu açıklamayı yapıyor:
"Seyyah haldeki kuvvetlerimin iaşelerini kendi yöntemlerimle temin ederdim. Bir yerde kaldığımız zamanlarda İzmir'in Yunanlılar tarafından işgalinden önce Müdafa-i Hukuk ve işgalden sonra reddi ilhak ve daha sonraları Müdafa-i Milliye Cemiyetleri vasıtasıyla askerlerimi beslerdim. Maaşlarını da bu cemiyetler vasıtasıyla verirdim. İşgalden önce Yunan tehlikesi belirdiği zaman İzmir Valisi Rahmi Bey'den 50 bin Lira isyanları bastırma sırasında Adapazarı tüccarlarından Arapzade bilmem kimden, bir de Karacabey eşrafından birisinden 5 bin Lira almıştım. Cephaneleri teşvik etmek kuvvetlerimi tutmak, itilaf devletlerinin işgalindeki Afyon ve Kütahya mühimmat depolarından gizlice cephane alabilmek için bana para lazım." (Ç. Ethem Anıları Berfin Yayınları, sayfa 8)
"Seyyah haldeki kuvvetlerimin iaşelerini kendi yöntemlerimle temin ederdim. Bir yerde kaldığımız zamanlarda İzmir'in Yunanlılar tarafından işgalinden önce Müdafa-i Hukuk ve işgalden sonra reddi ilhak ve daha sonraları Müdafa-i Milliye Cemiyetleri vasıtasıyla askerlerimi beslerdim. Maaşlarını da bu cemiyetler vasıtasıyla verirdim. İşgalden önce Yunan tehlikesi belirdiği zaman İzmir Valisi Rahmi Bey'den 50 bin Lira isyanları bastırma sırasında Adapazarı tüccarlarından Arapzade bilmem kimden, bir de Karacabey eşrafından birisinden 5 bin Lira almıştım. Cephaneleri teşvik etmek kuvvetlerimi tutmak, itilaf devletlerinin işgalindeki Afyon ve Kütahya mühimmat depolarından gizlice cephane alabilmek için bana para lazım." (Ç. Ethem Anıları Berfin Yayınları, sayfa 8)
Rahmi Bey'in oğlunun kaçırılıp fidye alınması olayının doğruluğu ve yanlışlığı bir kenara kabul edilmesi gereken gerçek, Ethem'in henüz Yunan askeri İzmir'e çıkmadan önce birtakım hareketlilik ve faaliyetlilik içinde olduğudur. Ethem anılarında "Yunan tehlikesi belirdiği zaman" diyerek olayı hangi amaçla gerçekleştirdiğini açıklamaktadır. Avcıoğlu'nun eylemin İngilizlere saygı gösterisi için yapılmış olduğu şeklindeki değerlendirmesinin tutarlı bir yanı yoktur. Çerkez Ethem o sıralar kendi ifadesi ile Yunan tehlikesine karşı isyan bayrağı açmış durumdadır. Yunan tehlikesinin ardındaki gücün İngilizler olduğu çıplak olarak ortada dururken Çerkez Ethem'in savaşmayı planladığı yüzün arkasındaki yüze saygı gösterisinde bulunabileceğini düşünmek büyük bir subjektifliktir.
Ethem'in babası Ali Bey'in ekonomik durumunun iyi bir düzeyde olduğu başka kaynaklarca da doğrulanmaktadır. Çerkez Ethem'in kişisel nedenlerle gerçekleştirmesi için bir sebep yoktur. O dönemlerde Çerkez Ethem'in hızlı bir İttihatçı düşmanı olduğu da tartışma götürür bir konudur. Çerkez Ethem'in kendisi böyle bir gelişmeden hiç söz etmemektedir. Daha sonraki süreçteki ilişkiler iddia edildiği gibi hızlı bir düşmanlık değerlendirmesini doğrulamamaktadır.
Ethem'in babası Ali Bey'in ekonomik durumunun iyi bir düzeyde olduğu başka kaynaklarca da doğrulanmaktadır. Çerkez Ethem'in kişisel nedenlerle gerçekleştirmesi için bir sebep yoktur. O dönemlerde Çerkez Ethem'in hızlı bir İttihatçı düşmanı olduğu da tartışma götürür bir konudur. Çerkez Ethem'in kendisi böyle bir gelişmeden hiç söz etmemektedir. Daha sonraki süreçteki ilişkiler iddia edildiği gibi hızlı bir düşmanlık değerlendirmesini doğrulamamaktadır.
Yunanlıların İzmir'e asker çıkarttığı yerel ve giderek Ege Bölgesinde irili ufaklı çatışmaların ve direnişlerin yaşandığı günlerde M. Kemal ve daha sonra Ankara ekibini oluşturacak olan kimseleri büyük çoğunluğu İstanbul'daki hükümet değişiklikleri ile kah sarayla, kah İngilizlerle pazarlık içerisinde kendilerine çıkış yolları aramakla meşguldü.
İşgalin ve direnişlerin yaygınlaşması üzerine bir kısmı parça parça Anadolu'ya geçmeye başlamışlardır. Parça parça Anadolu'ya geçenlerden biri Çerkez Ethem'in Teşkilat-ı Mahsusa günlerinden tanıdığı Rauf Orbay'dır.
Rauf Orbay, Çerkez Ethem'e Salihli civarında işgalin önünde barikat görevi görecek bir cephe oluşturma görevi verir. İzmir Valisi Rahmi Bey'in oğlunu kaçırıp 50 bin Lira fidye isteyen Çerkez Ethem'i İngilizlere saygı göstermekle suçlayan Doğan Avcıoğlu adeta kendini yadsıma pahasına Çerkez Ethem'in Salihli cephesini oluşturmasını şöyle aktarıyor:
Ethem 8 arkadaşıyla Salihliyle gelir. Orada çetecilikle yetişmiş Drmalılardan bazıları ile birleşir. Balıkesir, Gönen, Kırmanti, Bandırma ve Bursa'da sözünü geçirdiği Çerkezlere haber gönderip çağırır. Ve kuvvetlerine katar. İttihatçı diye İstanbul hükümetince peşine düşüldüğünden Akhisar bölgesinde dolaşan Serenli Parti Pehlivan da Ethem'in hizmetine girer. Böylece güçlenen Ethem kuvvetini arttırmak çabasındadır.
(Doğan Avcıoğlu Milli Kurtuluş tarihi, c.3, sayfa 1117)
İşgalin ve direnişlerin yaygınlaşması üzerine bir kısmı parça parça Anadolu'ya geçmeye başlamışlardır. Parça parça Anadolu'ya geçenlerden biri Çerkez Ethem'in Teşkilat-ı Mahsusa günlerinden tanıdığı Rauf Orbay'dır.
Rauf Orbay, Çerkez Ethem'e Salihli civarında işgalin önünde barikat görevi görecek bir cephe oluşturma görevi verir. İzmir Valisi Rahmi Bey'in oğlunu kaçırıp 50 bin Lira fidye isteyen Çerkez Ethem'i İngilizlere saygı göstermekle suçlayan Doğan Avcıoğlu adeta kendini yadsıma pahasına Çerkez Ethem'in Salihli cephesini oluşturmasını şöyle aktarıyor:
Ethem 8 arkadaşıyla Salihliyle gelir. Orada çetecilikle yetişmiş Drmalılardan bazıları ile birleşir. Balıkesir, Gönen, Kırmanti, Bandırma ve Bursa'da sözünü geçirdiği Çerkezlere haber gönderip çağırır. Ve kuvvetlerine katar. İttihatçı diye İstanbul hükümetince peşine düşüldüğünden Akhisar bölgesinde dolaşan Serenli Parti Pehlivan da Ethem'in hizmetine girer. Böylece güçlenen Ethem kuvvetini arttırmak çabasındadır.
(Doğan Avcıoğlu Milli Kurtuluş tarihi, c.3, sayfa 1117)
Ethem'in de kabul ederek ve oluk oluk kan akıtarak oluşturduğu Salihli cephesi o sıralar Amasya Tamimi, Erzurum ve Sivas Kongreleriyle uğraşan M. Kemal ekibinin ciddi bir nefes almasını sağlar. Çünkü Salihli cephesi ile birlikte her geçen gün biraz daha genişleyen işgal cephesinin önüne önemli bir set çekilmiştir.
Salihli cephesinin oluşumunu bir başka yönünde cepheyi oluşturan Çerkez Ethem'i sonraları Ankara ekibini oluşturacak olan M. Kemal ve arkadaşlarıyla da resmi birlikteliğini başlangıcı olmasıdır.
Salihli cephesinin oluşumunu bir başka yönünde cepheyi oluşturan Çerkez Ethem'i sonraları Ankara ekibini oluşturacak olan M. Kemal ve arkadaşlarıyla da resmi birlikteliğini başlangıcı olmasıdır.
Mustafa Kemal Paşa Anadolu'ya padişahın donattığı yetkilerle ve İngilizlerin onayıyla çıkmasına karşılık, Anadolu halkının kendiliğinden işgal karşıtı bir eğilim içerisinde olduğunu görünce hızlı bir Milli kurtuluşçu kesilir. Rüzgar öyle esmektedir. Ayrıca rüzgar büyük ölçüde kendiliğindencidir. Merkezi bir önderlikten yoksundur. Mustafa Kemal Paşa kendisine tek otorite haline getirecek bir stratejiyle işe koyulur. Amasya Tamimi, Erzurum, Sivas Kongreleri Ege'de işgalcilere karşı çetelerin, efelerin oluşturduğu barikatlar sayesinde Ankara'da merkezi bir oluşum ortaya çıkarmayı başarır. Ne var ki oluşturulan bu merkezciliğin en küçük bir askeri gücü yoktur. Bütünüyle masa başı bir oluşum halindedir. Bunun farkında ve bilincinde olan M. Kemal Paşa bu önemli açığı ustaca kapatacak ya da handikap olmaktan çıkaracak yolu da bulmakta gecikmez. Anadolu'nun çeşitli yörelerinde işgale karşı direniş yürütmekte olan yerel güçleri iletişim ve haberleşmesini Ankara üstlenir. Ankara'nın bu iletişimi üstlenmesiyle birlikte bütün bilgiler, gelişmeler Ankara'da birleşmeye başlar. Bilgileri gelişmeleri kendisinde merkezileştiren Ankara yavaş yavaş kendisini mücadelenin direnişin merkezi olarak lanse etmeye başladı.
Mustafa Kemal Paşa Erzurum ve Sivas Kongreleriyle siyasi bir otoritenin Ankara'da oluşumu faaliyetlerini yürütürken Anadolu'nun ağırlıkla Ege Bölgesi olmak üzere çeşitli yörelerinde Kuvay-i Milliye adı altında yerel direnişler kendiliğinden giderek güçleniyordu. Bu gelişim işgalci emperyalistleri, İstanbul hükümetini ürkütmüş olacak ki birbiri ardına iç isyanlar patlak vermeye başladı. Bunların en önemlilerini inceleyelim.
Mustafa Kemal Paşa Erzurum ve Sivas Kongreleriyle siyasi bir otoritenin Ankara'da oluşumu faaliyetlerini yürütürken Anadolu'nun ağırlıkla Ege Bölgesi olmak üzere çeşitli yörelerinde Kuvay-i Milliye adı altında yerel direnişler kendiliğinden giderek güçleniyordu. Bu gelişim işgalci emperyalistleri, İstanbul hükümetini ürkütmüş olacak ki birbiri ardına iç isyanlar patlak vermeye başladı. Bunların en önemlilerini inceleyelim.
"Salihli komutanı Ethem Beyefendiye (10 Mart 1920)
Biga civarında kuvvetlerimizi bozmayı başaran Anzavur melunu birkaç gün önce Gönen üzerine ilerleyerek Kaymakam Rahmi Bey alayını yenmiş... Esir ettiği subayları ve askerleri halife adına yemin ettiriyor. Sonra serbest bırakıyor. Böylelikle zihinleri karıştırıyor. Ve Kuvayı Milliye aleyhine tahrik ediyor. Durumu tehlikeli gören kolordu komutanlarımız Yusuf İzzet Paşa Bandırmadan çekilmiş Anzavur ise Bandırma'ya girmiştir...Asilerin Balıkesir'i ellerine geçirmeleri Yunanlılarla ilişki kurmalarına olanak sağlayacaktıki, bunun ne kadar vahim bir sonuç doğuracağını tahmin edebilirsiniz...Bu yüzden bizzat ve herhalde kafi bir kuvvetle ve süratle Balıkesir'e hareket ediniz. 28. Tümen Komutanı Albay Kazım Bey. (Çerkez Ethem Hatıralarım Berfin Yayınları sayfa 19-20)
Kuvayi Seyyare komutanı Çerkez Ethem bu telgrafı aldıktan iki gün sonra Balıkesir'e ulaşır. 9-10 saat süren bir yoğun çatışma sürecinden sonra Anzavur Ahmet'in kuvvetleri büyük bir bozguna uğrar.
Anzavur kuvvetlerinin dağıtılmasından sonra kısa bir süre sonra Genel Kurmay Başkanı İsmet İnönü ile Çerkez Ethem arasında şu telgraf konuşması geçer:
"İnönü: Merhaba Ethem Bey! Nasılsınız iyisiniz inşallah. Gazanız mübarek olsun.
Ethem: Merhaba Efendim. Teşekkür ederim. Ben iyiyim. Siz nasılsınız?
İnönü: Genel durumumuz iyi değil. Mustafa Kemal Paşa ve Reşit Bey yanımdalar. Makine başındayız. Size genel durumu izah ederken bazı acı haberlerde vereceğim.
Ethem: Söyleyiniz efemdim. Acı da olsa gerçeği bilmek daha iyidir.
İsmet Bey: Sizinle şu görüşmeyi temin edebilmek için çok zorluğu uğradık. Bazı yerlerde şimendifer tellerinden yararlandık. Birçok yerde itibarımız yoktur. Merkezde ise kuvvetimiz kalmadı...Bulunduğunuz yerde ikinci derecedeki işleri tümen komutanı Kazım Bey'e bırakarak Geyve Boğazı'nda Ali Fuat Paşa'nın yardımına koşmanızı rica ederiz.
Ethem: Yarın Geyve'ye hareket edeceğim.
Anzavur kuvvetlerinin dağıtılmasından sonra kısa bir süre sonra Genel Kurmay Başkanı İsmet İnönü ile Çerkez Ethem arasında şu telgraf konuşması geçer:
"İnönü: Merhaba Ethem Bey! Nasılsınız iyisiniz inşallah. Gazanız mübarek olsun.
Ethem: Merhaba Efendim. Teşekkür ederim. Ben iyiyim. Siz nasılsınız?
İnönü: Genel durumumuz iyi değil. Mustafa Kemal Paşa ve Reşit Bey yanımdalar. Makine başındayız. Size genel durumu izah ederken bazı acı haberlerde vereceğim.
Ethem: Söyleyiniz efemdim. Acı da olsa gerçeği bilmek daha iyidir.
İsmet Bey: Sizinle şu görüşmeyi temin edebilmek için çok zorluğu uğradık. Bazı yerlerde şimendifer tellerinden yararlandık. Birçok yerde itibarımız yoktur. Merkezde ise kuvvetimiz kalmadı...Bulunduğunuz yerde ikinci derecedeki işleri tümen komutanı Kazım Bey'e bırakarak Geyve Boğazı'nda Ali Fuat Paşa'nın yardımına koşmanızı rica ederiz.
Ethem: Yarın Geyve'ye hareket edeceğim.
Çerkes dediği gibi yapar. Geyve'ye ulaşır ulaşmaz hemen bir taarruz planı yapar.
Çerkez Ethem'in kuvvetleri ile İstanbul hükümetinin olan İnzibatiye Kuvvetleri arasında Geyve Boğazı'nın gerisinde şiddetli bir çatışma yaşanır. Kuvay-i Seyyare büyük bir başarı kazanır.
Çerkez Ethem'in kuvvetleri ile İstanbul hükümetinin olan İnzibatiye Kuvvetleri arasında Geyve Boğazı'nın gerisinde şiddetli bir çatışma yaşanır. Kuvay-i Seyyare büyük bir başarı kazanır.
Çerkez Ethem kuvvetlerinin büyük bir kısmı ile birlikte Adapazarı muhitinde bulunurken Düzce yöresinde İstanbul hükümeti yanlısı yeni bir ayaklanma belirir. Çerkez anında isyan büyümeden müdahalede bulunabilmek için Hendek üzerinden Düzce'ye hareket eder. Çerkez Ethem kuvvetlerinin bu ani müdahalesi ile duruma kısa sürede hakim olunur. Çerkez Ethem biran önce Yunan cephesine dönmek istemektedir. Tam bu esnada Ankara'dan Ali Fuat Paşa aracılığıyla Çerkez Ethem'e bir telgraf gelir. Telgrafta Çapanoğullarının ayakladıkları bu yüzden acilen Yozgat'a gitmesi istenmektedir. Çerkes Ethem ise bir an önce Yunan işgalinin devam ettiği Batı Cephesine dönmeyi arzulamaktadır. Telgrafı Ethem'in ağabeyi Reşit'in Adapazarı'na gelmesi izler. Reşit Bey de kardeşi Çerkez Ethem'in Yozgat'a gitmesinde ısrar etmektedir. Çerkes Ethem'in batı cephesinde aldığı haberler, Yunanlıların işgali yayma hazırlıklarını yoğunlaştırdıkları yönünde idi. Buna rağmen Çerkez Ethem Ankara'nın ve ağabeyi Reşit Beyin ısrarlarına dayanamaz. Birliklerinin bir kısmını Yunan saldırısını karşılamak üzere Salihli'ye gönderirken kendi de Ankara'ya geçer.
Ankara'da Ethem başta Mustafa Kemal olmak üzere iltifatlarla karşılanır.
Çerkes Ethem'in Ankara'ya gelişini Halide Edip Adıvar şöyle anlatır:
"Ethem Ankara'ya silahlı kuvvetleriyle girdiği zaman sokaklar doldurulmuştu. Adamları arasında kadınlar da vardı. Ethem büyük şevkle karşılandı. Mustafa Kemal paşa otomobilini ona verdi. Bu Ankara'da bulunan tek otomobildi. Ethem TBMM'e geldiği zaman coşkunlukla karşılandı." (Dağa Çıkan Kurt)
Çerkes Ethem Ankara'da Mustafa Kemal Paşa'nın özel konuğudur. Fevzi Çakmak ve İsmet İnönü Çerkez Ethem'i ziyarete gelirler. Sohbet konusu mevcut durum ve Yozgat isyanıdır. Bu toplantıda Çerkes Ethem ile İsmet İnönü ilk kez yüzyüze gelmektedirler. Konuyu İsmet İnönü açar. Bizim Yozgat dolaylarındaki ayaklanışı ne yazık ki kökünden söndürecek bir gücümüz kalmamıştır. Bu gerçeği acı da olsa aramızda açığa vurmalıyız. (H.İzzettin Dnoma, Kutsal İsyan c.7 sayfa 219)
Ankara'da gerçekleşen bu toplantı ve tartışmaya ilişkin olarak Çerkes Ethem hatıralarında oldukça ayrıntılı bilgi verir:
"İsmet Bey: İstirahate olan ihtiyacınıza rağmen ziyaretçiler üşüşmeden mevcut önemli sorunlar hakkında lütfen görüşmelere başlayalım. Bilhassa malum olan şu isyan meselesi hakkında yolumuzu ve kararımızı tespit edelim ki, istiharati kalp ve sukuneti fikirle hem istiharatinizin teminine ve hem de diğer musahafemize sıra gelsin.(....) Son istirhamımız üzerine, Eskişehirden cepheye sevkiyatınızın geri bıraktırılmasına dair emir vermeye herhalde unutmamışsınrızdır."
Çerkes Ethem: Evet, cepheye olan asker sevkiyatımız zaten genel değil. Yozgat cihetine ilişkin düşüncenizi dikkate alarak kuvvetlerimin çoğunu Eskişehir'de tutuyorum.
Zaten Ankara'yı ziyaretler maksadım da daha çok benim önemsiz gördüğüm ve sizin pek çok önem verdiğiniz Yozgat cihetindeki isyanın derecesini hakkıyla anlamak, sonra Yunan cephesine dair tehlike arzeden şüphelerimle mukayase ederek ona göre çok önemlisini tercih ederek, yahut mümkün mertebe her iki ciheti de ihmal etmeyerek hatasızca bir karar vermemiz içindir.
Fevzi Paşa: Biz hiç ihtimal vermeyiz ki, Yunan ordusunun ciddi bir taarruzu karşısında bulunmuş olalım. Eğer Yunanlıların öyle bir niyeti ve yeteneği olsaydı, bu taarruzu 3 aydır devam eden iç ihtilallerimizin şiddetli geçen safhaları sırasında yapmaları lazım gelirdi.
İsmet Bey: Bununla beraber biz cepheleri de ihmal etmek taraftarı değiliz. Asıl gaye ve amacımız vatanı düşman ayağından temizlemektir. Yunan ordusu en tehlikelisidir. Bu böyle olmakla beraber, iç sorunlarda çok önemli bir esas teşkil eder. Bizim Yozgat ve civarındaki isyanı kökünden söndürmeye maalesef bir kuvvetimiz kalmamıştır.
Çerkes Ethem'in Ankara'ya gelişini Halide Edip Adıvar şöyle anlatır:
"Ethem Ankara'ya silahlı kuvvetleriyle girdiği zaman sokaklar doldurulmuştu. Adamları arasında kadınlar da vardı. Ethem büyük şevkle karşılandı. Mustafa Kemal paşa otomobilini ona verdi. Bu Ankara'da bulunan tek otomobildi. Ethem TBMM'e geldiği zaman coşkunlukla karşılandı." (Dağa Çıkan Kurt)
Çerkes Ethem Ankara'da Mustafa Kemal Paşa'nın özel konuğudur. Fevzi Çakmak ve İsmet İnönü Çerkez Ethem'i ziyarete gelirler. Sohbet konusu mevcut durum ve Yozgat isyanıdır. Bu toplantıda Çerkes Ethem ile İsmet İnönü ilk kez yüzyüze gelmektedirler. Konuyu İsmet İnönü açar. Bizim Yozgat dolaylarındaki ayaklanışı ne yazık ki kökünden söndürecek bir gücümüz kalmamıştır. Bu gerçeği acı da olsa aramızda açığa vurmalıyız. (H.İzzettin Dnoma, Kutsal İsyan c.7 sayfa 219)
Ankara'da gerçekleşen bu toplantı ve tartışmaya ilişkin olarak Çerkes Ethem hatıralarında oldukça ayrıntılı bilgi verir:
"İsmet Bey: İstirahate olan ihtiyacınıza rağmen ziyaretçiler üşüşmeden mevcut önemli sorunlar hakkında lütfen görüşmelere başlayalım. Bilhassa malum olan şu isyan meselesi hakkında yolumuzu ve kararımızı tespit edelim ki, istiharati kalp ve sukuneti fikirle hem istiharatinizin teminine ve hem de diğer musahafemize sıra gelsin.(....) Son istirhamımız üzerine, Eskişehirden cepheye sevkiyatınızın geri bıraktırılmasına dair emir vermeye herhalde unutmamışsınrızdır."
Çerkes Ethem: Evet, cepheye olan asker sevkiyatımız zaten genel değil. Yozgat cihetine ilişkin düşüncenizi dikkate alarak kuvvetlerimin çoğunu Eskişehir'de tutuyorum.
Zaten Ankara'yı ziyaretler maksadım da daha çok benim önemsiz gördüğüm ve sizin pek çok önem verdiğiniz Yozgat cihetindeki isyanın derecesini hakkıyla anlamak, sonra Yunan cephesine dair tehlike arzeden şüphelerimle mukayase ederek ona göre çok önemlisini tercih ederek, yahut mümkün mertebe her iki ciheti de ihmal etmeyerek hatasızca bir karar vermemiz içindir.
Fevzi Paşa: Biz hiç ihtimal vermeyiz ki, Yunan ordusunun ciddi bir taarruzu karşısında bulunmuş olalım. Eğer Yunanlıların öyle bir niyeti ve yeteneği olsaydı, bu taarruzu 3 aydır devam eden iç ihtilallerimizin şiddetli geçen safhaları sırasında yapmaları lazım gelirdi.
İsmet Bey: Bununla beraber biz cepheleri de ihmal etmek taraftarı değiliz. Asıl gaye ve amacımız vatanı düşman ayağından temizlemektir. Yunan ordusu en tehlikelisidir. Bu böyle olmakla beraber, iç sorunlarda çok önemli bir esas teşkil eder. Bizim Yozgat ve civarındaki isyanı kökünden söndürmeye maalesef bir kuvvetimiz kalmamıştır.
Not: Bu yazı C.Kutay'ın Çerkez Ethem Dosyası'ndan özetlenmiştir.(Fehim Taştekin)
ÜNLÜ ÇERKEZLER
Politikacılar[değiştir | kaynağı değiştir]
- Ahmad Mahir Pasha – Mısır Başbakanı (1944–1945)
- Mahmoud Sami el-Baroudi – Mısır Başbakanı
- Riyad Pasha – Mısır Başbakanı
- Ali Mahir Pasha – Mısır Başkakanı
- Sa`id Al-Mufti Habjoka - Ürdün Başbakanı
- Recep Peker - Eski Başbakan. (Yarı Çerkez - yarı Lezgi)
- Ali Fethi Okyar – Türkiye'nin ikinci başbakanı ve Atatürk'ten sonra TBMM'nin ilk başkanı
- Khaireddin al Tunusy – Tunus Başbakanı (1873-1877)
- Abdüllatif Şener – 54. Türk Hükûmeti kabinesinde Maliye Bakanı, 58. ve 59. kabinelerde Başbakan R.T. Erdoğan'ın yardımcısı
- Mehmet Yaşar Öztürk
- Şevket Kazan - Eski Adalet Bakanı
- İhsan Sabri Çağlayangil - Eski Dışişleri Bakanı
- Rauf Orbay - Eski Başbakan
- Bekir Sami Kunduh - Eski Dışişleri Bakanı
- Ümit Özdağ
- Sait Açba - Siyasetçi
- Şükrü Sina Gürel - Eski Dış İşleri Bakanı
- Sadettin Tantan - Eski İçişleri Bakanı
- (Mehmet) Emin Şirin
- Önder Sav – Türk politikacı
- Deniz Baykal – Türkiye Cumhuriyet Halk Partisi'nin uzun süreli eski lideri
- Cem Özdemir – Alman Yeşil Partisi'nin eşbaşkanı, Alman Hükûmeti'nde politikacı
- Khaled Mohieddin – Mısır'da bir politikacı
- Toujan al-Faisal – Ürdün'de çok bir politikacı ve insan hakları savunucusu, 1977-1993 Ürdün Parlementosu üyesi, parlamentoya seçilen ilk kadın politikacı
- Bassam Abdel Majeed – Suriye Eski İçişleri Bakanı ve Askeri Polis Kurumu Müdürü
- Muhammad Sharif Pasha – Mısır'da yüksek devlet adamı
- Hussein Onn – Malezya Eski Başbakanı, yarı Çerkez politikacı
- Mustafa Özyürek – Türk politikacı
- Algan Hacaloğlu – Türk politikacı
- Hüsamettin Özkan - Eski Bakan ve Başbakan yardımcısı
- Nazım Ekren - Eski Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
- Zekeriya Temizel - Eski Bakan
- Mustafa Sabri Efendi - Osmanlı Şeyhülislamı ve politikacı
- Kemal Anadol - Türk politikacı
- Hasan Fehmi Güneş - Eski İçişleri Bakanı
- Hamdullah Suphi Tanrıöver - Türk edebiyatçı, yazar, öğretmen, milletvekili ve politikacı.
- Mehmet Sefa Sirmen - Türk politikacı ve eski belediye başkanı
- Cahit Tutum - Eski politikacı ve milletvekili.
- Osman Korutürk - Türk siyasetçi ve emekli diplomat
- Zergün Korutürk - Stokholm büyükelçisi ve eski Cumhurbaşkanlığı Dışişleri Başdanışmanı
- Emir Marşan - Hukukçu, eski milletvekili.
- Mustafa Tuncel
- Ertuğrul Kürkçü
- Serdar Denktaş - KKTC eski başbakan yardımcısı ve dışişleri bakanı (Anne Çerkez - baba Avşar)
Sadrazamlar[değiştir | kaynağı değiştir]
- Salih Hulusi Kezrak - Son Osmanlı Sadrazamı
- Kethüda Çerkes Meyyit Hasan Paşa
- Silahdar Mehmed Paşa
- Melek Ahmed Paşa
- Siyavuş Paşa
- İpşiri Mustafa Paşa
- Bıyıklı Koca Derviş Mehmed Paşa
- Çerkes Mehmed Ali Paşa
- Tunuslu Hayreddin Paşa
- Koca Mehmed Hüsrev Paşa
- Özdemiroğlu Osman Paşa
- Halil Rifat Paşa - (Prens Sabahattin'in dedesi.)
Devlet Başkanları[değiştir | kaynağı değiştir]
- Fahri Korutürk – Türkiye Cumhuriyeti'nin altıncı Cumhurbaşkanı - TÜRKİYE
- Ahmet Necdet Sezer – Türkiye Cumhuriyeti'nin onuncu Cumhurbaşkanı - TÜRKİYE (Anne Çerkes - Baba Türk)
- Aslan Dzharimov - Adige Cumhuriyeti'nin ilk Cumhurbaşkanı - RUSYA
- Hazret Sovmen - Adige Cumhuriyeti'nin ikinci Cumhurbaşkanı - RUSYA
- Aslan Tkhakushinov - Adige Cumhuriyeti'nin üçüncü Cumhurbaşkanı - RUSYA
- Valery Kokov - Kabardino Balkarya'nın ilk Cumhurbaşkanı - RUSYA
- Arsen Kanokov - Kabardino Balkarya'nın ikinci Cumhurbaşkanı - RUSYA
Kraliyet Aileleri[değiştir | kaynağı değiştir]
- Maria Temryukovna – İlk Rus Çarı İvan Vasiliyeviç'in eşi
- Colonel Ismail Hussain Shirin – Eski İran Şahı Mohammed Reza Pahlawi'nin ilk eşi Mısırlı Kral Faruk'un kızkardeşi Prenses Fawzia'nın ikinci eşi
- HH Gevherin Nedaxe Kadın Efendi, Osmanlı İmparatorluğu Sultanı I. Abdülaziz'in üçüncü eşi
- Sabiha Sultan.. Sultan Abdülmecit'in oğlu Şehzade Süleyman Efendi'nin eşi. Enver Paşa'nın kayınvalidesidir. Abhaz Barkan-ipa ailesindendir.
- Sabiha Sultan Babası son Osmanlı padişah Sultan Vahdettin, annesi ise Vahdettin’in ilk eşi olan Emine Nazikeda Kadın Efendi’dir.
- Emine Nazikeda Sultan Mehmed Vahdettin Han eşi ve Baş Kadınefendi.Osmanlı Devleti'ndeki son Baş Kadınefendi'dir. Padişah kızları Prenses Sabiha Sultan ve Prenses Fatma Ulviye Sultan'ın annesidir. Abhaz aristokratlarından Marşan ailesindendir.
- Prenses Sana Asem
- Naciye Sultan Enver Paşa'nın Hanımı,Şehzade Süleyman Efendi'nin ve Abhaz soylularından Barkan-ipa ailesinden Sabiha Sultan'ın Kızıdır.
- Ludmilla Tchérina
- Prens Hussein Nasser Mirza Ürdün Prensesi Alia bint Al Hussein'in oğlu
- Roksan Kunter Türkiye'de sunucu, 21. Yüzyılda yaşayan II. Abdülhamid'in torunu Osman Nami Osmanoğlu'nun torunu, basketbolcu Erman Kunter'in kızı
- Melek Tourhan - Mısır ve Sudan Sultanı Hüseyin Kamil'in eşi
- Piristû Kadın Efendi - Osmanlı padişahı Abdülmecit'in eşi ve II. Abdülhamit'in manevi annesi
- Gülüstü Kadın Efendi - Son Osmanlı padişahı Mehmet Vahidettin'in annesi ve Sultan Abdülmecit'in eşi
Mısır Memlûk Sultanları[değiştir | kaynağı değiştir]
- Berkuk - Çerkes kökenli Burci hanedaninin ilk Memluk hükümdarı
- Sultan Kayıtbay (Kaytukuo)
- Farac
- Mansur Abdülaziz
- Muavyed Şeyh
- Muzaffer Ahmed
- Seyfeddin Tatar
- Salih Muhammed
- Aziz Yusuf
- Zahir Çakmak
- Fahreddin Osman
- İnal (1453)
- Muavyed Ahmed
- Zahir Bilbay
- Nasır Muhammed
- Barsbay (Barsbiy)
- Zahir Kansu (Kanshaw)
- Eşref Canbulat
- Adil Tumanbay (Dumenbiy)
- Kansu Gavri (Kanshaw Ghuri)
- Tomanbay (Dumenbiy) - Çerkes kökenli Burci hanedaninin son Memluk hükümdarı
Askerler[değiştir | kaynağı değiştir]
- Mehmet Yaşar Büyükanıt
- Canberdi Gazali - Memluk komutanı, Osmanlı Devleti Şam valisi.
- Abaza Hasan Paşa - Osmanlı Devleti dönemi vali, vezir ve askeri.
- Abaza Mehmet Paşa - Osmanlı veziri, valisi ve kumandanı.
- Cemal Paşa
- Mahmut Şevket Paşa - Hareket Ordusu başkanı, Osmanlı Sadrazamı, Harbiye Nazırı, Kosova Valisi.
- Çerkes Ethem
- Çerkes Reşit
- Eşref Sencer Kuşçubaşı
- Yakup Cemil - İttihat ve Terakki' nin fedailerinden. Osmanlı subayı.(Yarı Çerkez - yarı Lezgi)
- Ahmet Şükrü Oğuz
- Ahmet Fevzi Big
- Alexander Bekovich-Cherkassky
- Salah Salem
- Gamal Salem
- Hussein el-Shafei
- Zakaria Mohieddin
- General Aziz Ali el-Mısri
- General Ibrahim Pasha Othman Kashoqa
- Kahraman General Ihsan Pasha Shurdom
- General Awni Pasha Belal
- General Hussein Pasha Ahmad Shodash Shapsoug
- General Izzat Pasha Qandour
- General Anwar Pasha Mohammed
- General Mamoun Pasha Khalil Ha'opsh
- General Mohammad Pasha Idris Dodokh
- General Thyab Pasha Yousef
- General Tahseen Pasha Shordum
- General Tareq Pasha Ala'Eddin Bersik
- Çetin Doğan
- Doğan Güreş
- Halit Edip Başer
- Aydoğan Babaoğlu
- Doğu Aktulga
- Talat Aydemir
- Cemal Madanoğlu
- Burhanettin Bigalı
- Umar Mihayshi
- Halit Karsıalan
- Ali Sait Akbaytogan
- Mehmed Şemseddin Paşa
- Deli Fuad Paşa
- Ahmet Anzavur
- Abuk Ahmet Paşa
- İsmail Hakkı Berkok
- Selim Sabit Noyan Paşa
- Cevdet Kerim İnci
- Sönmez Can
- Ömer Yaver Paşa
- Mürsel Bakü
- Aşir Atlı
- İsmail Canbulat
- Köprülü Damadı Abaza Siyavuş Paşa
- Rüştü Kobaş
- Şükrü Kanatlı
- Rasim Betir
- Cemil Cahit Toydemir
- Ali Fuat Cebesoy
- Fuat Balkan
Kültürel Figürler[değiştir | kaynağı değiştir]
- Tevfik Esenç - Ubıhçayı konuşan son kişi.
- Abdurrahman Gürses - Reis-ül Kurra
Film, Televizyon, Sahne[değiştir | kaynağı değiştir]
- Mehmet Öz – The Dr. Oz Show adlı günlük Amerikan TV Show'unun sunucusu, yazar, kardiyoloji profesörü (Anne Çerkes - Baba Türk)
- Bedri Ruhselman - Neo-spiritüalist, Psikiyatr
- Hussein Fahmy- Mısır'da oyuncu
- Mervat Amin - Mısır'da oyuncu
- Zafer Ergin - Arka Sokaklar dizisinde Rıza baba rolünü oynayan oyuncu.
- Sadi Celil Cengiz - Türkiye'de İşler güçler dizisi oyuncusu.
- Mehmet Aslantuğ – Türkiye'de oyuncu
- Najdat Anzour - Suriye'de televizyon ve film yönetmeni
- Ediz Hun – Türkiye'de oyuncu (Baba Çerkez - Anne Türk)[1]
- Türkân Şoray – Türkiye'de oyuncu (Baba Kabardey - Anne Türk)[2]
- Nazan Şoray - Türkiye'de oyuncu (Baba Kabardey - Anne Türk)
- Ufuk Özkan - Türkiye'de oyuncu[3]
- Ludmilla Tchérina – Uluslararası üne sahip balerin, oyuncu, sanatçı, heykeltıraş, kraliyet ailesi mensubu
- Sinan Albayrak – Türkiye'de oyuncu[4]
- Derya Arbaş – Çeyrek Çerkez(Ubıh-Abaza), çeyrek Tatar ve yarı Kızılderili oyuncu[5]
- Burcu Esmersoy – Türkiye'de sunucu, yapımcı, Miss Turkey International 1997 unvanına sahip tescilli manken
- Cem Özer – Türkiye'de oyuncu
- Halit Kıvanç - Türk radyo ve televizyon ve eski maç sunucusu, gazeteci.
- Şansal Büyüka – Türkiye'de televizyon sunucusu, spor eleştirmeni
- Sine Büyüka – Türkiye'de ğnkğ sunucu ve şarkıcı
- Bergüzar Korel – Türkiye'de oyuncu (Baba Çerkez - Anne Türk)
- Yavuz Seçkin - Türkiye'de komedyen
- Tanju Korel – Türkiye'de oyuncu ve yönetmen
- Sevtap Parman – Türkiye'de oyuncu ve şarkıcı
- İpek Özkök – Türkiye'de oyuncu, manken
- Rutkay Aziz – Türkiye'de oyuncu
- Doğa Rutkay – Türkiye'de oyuncu
- Janset Paçal – Türkiye'de aktris[6]
- Meral Okay – Türkiye'de senarist, oyuncu
- Ömür Atay – Türkiye'de yönetmen
- Müşerref Tezcan – Türkiye'de oyuncu
- Nalan Altınörs – Türkiye'de oyuncu
- Setenay Tetik – Türkiye'de sosyetik
- Suna Keskin – Türkiye'de oyuncu
- Tan Sağtürk – Türkiye'de balet, oyuncu
- Vatan Şaşmaz - Türkiye'de oyuncu
- Kenan Ece - Türkiye'de oyuncu[7]
- Turgan Ece - Galatasaray Spor Kulübü eski başkanlarından, ilk Türk Kâinat Güzeli Keriman Halis Ece'nin kardeşi
- Selda Alkor - Sinema sanatçısı ve şarkıcı.(Anne Çerkes - Baba Gürcü)
- Faruk Peker - Türk manken, senarist ve sinema sanatçısı
- Gupse Özay - Türkiye'de aktris[8]
- İrem Sak - Türkiye'de oyuncu[8]
- Atilla Saral - Türkiye'de oyuncu, manken
- Mert Fırat - Türkiye'de oyuncu (Baba Arap - Anne Çerkes)[9]
- Zerrin Tekindor - Türkiye'de ressam, oyuncu
Mankenler ve Güzellik Yarışması Kraliçeleri[değiştir | kaynağı değiştir]
- Deniz Akkaya – Türkiye'de eski top model, aktris, sunucu[10]
- Keriman Halis Ece – 1932 Türkiye Güzeli, 1932 Kâinat Güzeli (ilk) manken, piyanist
- Nefise Karatay – Türkiye'de eski top model ve sunucu
- Asuman Krause – Yarı Çerkez yarı Alman eski top model, sunucu[7]
- Ece Gürsel – Yarı Çerkez, Türkiye'de top model[11]
- Zerrin Arbaş – Yarı Çerkez(Ubıh, Abaza), yarı Tatar Türkiye'de balerin, 1965 Türkiye Güzeli (Miss Turkey)[5]
- Özlem Yıldız – Türkiye'de eski manken, sunucu
- Sinemis Candemir – (Kabartay) Best Model of Turkey unvanına sahip profesyonel manken[4]
Müzisyenler[değiştir | kaynağı değiştir]
- Yuri Temirkanov – Rusya'da müzik adamı ve Saint Petersburg Filarmonik Orkestrası'nın 1988'den beri müzik direktörü
- Ghoshieve Zamudin – Rusya'da sanatkâr ve müzisyen
- Aidamir Mugu – Rusya'da şarkıcı
- Aslan Tlebzu – Rusya'da halk müziği şarkıcısı
- Timur Shaov – Rusya'da şair, şarkı sözü yazarı, şarkıcı
- Nalan Altınörs - Türkiye'de TSM Sanatçısı
- Gülcan Altan - Türkiye'de şarkıcı http://www.cerkes.net/cerkes/index.php/ozel/makale/843-guncal-altan-cumhuriyet.html
Sanat İnsanları[değiştir | kaynağı değiştir]
- Mihail Chemiakin - Rusya'da ressam, sahne tasarımcısı, heykeltıraş ve yayımcı
- Avni Arbaş – (Ubıh, Abaza) Türkiye'de ressam, Derya Arbaş'ın dedesi, Zerrin Arbaş'ın babası[5]
- Avni Lifij – Türkiye'de ressam
- Doğan Kuban - Sanat Tarihçisi, Yüksek Mimar
- Hikmet Cerrah - (Çemguy, Adige) Karikatür Sanatçısı.
Yazarlar[değiştir | kaynağı değiştir]
- Kuba Shaaban- yazar, şair, müzisyen, tarihçi Famous writer, poet, musician, and historian.
- Halide Edip Adıvar – Türkiye'de romancı ve kadın hakları konusunda politik lider Novelist and feminist political leader.
- Nadine Haobsh – Amerika'da blogger, güzellik ve bakım konusunda uzman gazeteci, yazar, sunucu
- Mohydeen Izzat Quandour – Hollywood camiasında , çok sayıda uluslararası ödül sahibi yazar, dilm yapımcısı ve yönetmeni, müzisyen, entelektüel
- Ömer Seyfettin - Türkiye'de milliyetçi yazar, Türk edebiyatının en büyükleri arasında sayılır
- Murat Bardakçı – Türkiye'de yarı Çerkez yarı Kırımlı gazeteci, müzisyen, tarihçi, sunucu
- Hıncal Uluç – Türkiye'de gazeteci ve yazar
- Kandemir Konduk – Türkiye'de piyes ve senaryo yazarı
- Osman Çelik – Türkiye'de yazar
- Ömer Büyüka – Türkiye'de araştırmacı, yazar, şair
- Ahmet Tezcan – Türkiye'de gazeteci, sunucu
- Ruhat Mengi – Türkiyede gazeteci, yazar, köşe yazarı, sunucu
- Rauf Tamer – Türkiye'de çevirmen, gazetec, yazar
- Sebahattin Selek – Türkiye'de yazar
- Sezgin Burak – Türkiye'de çizgi film tasarımcısı ve karikatürist. Abhaz Loh-ipa ailesindendir.
- Taha Akyol – Türkiye'de gazeteci ve yazar
- Emre Kongar - Türkiye'de gazeteci ve yazar
- Hakan Albayrak - Türkiye'de gazeteci ve yazar
- Kandemir Konduk - Türkiye'de yazar
- Aytunç Altındal - Türkiye'de gazeteci ve yazar
- Erol Anar - karikatürist ve yazar
- Jawdat Said - Suriye'li tarihçi,filozof ve yazar
- Ayla Kutlu - Türkiye'de yazar
Sporcular[değiştir | kaynağı değiştir]
- Nurettin Zafer Dünya Olimpiyat Şampiyonu Güreşçi
- Haydar Zafer Dünya Olimpiyat şampiyonu Güreşçi
- Adil Candemir
- Mehmet Okur - Özellikle Türkiye ve ABD'de NBA'de oynayan basketbolcu (Anne Çerkez - Baba Boşnak)
- Mahmut Atalay – Güreşçi, 1968 Olimpiyatları'nda altın madalya sahibi, Türkiye adına dünya şampiyonu
- Hamit Kaplan – Güreşçi, 1956 Olimpiyatları'nda altın madalya sahibi, Türkiye adına dünya şampiyonu
- Erdal Keser – Eski futbolcu ve teknikdirektör
- Bibras Natkho – İsrail Milli Futbol Takımı'nın eski kaptanı
- Sergen Yalçın – Eski futbolcu
- Süleyman Seba – Beşiktaş Jimnastik Kulubü'nün eski başkanı, Abhaz Tsıba ailesindendir.
- Fakhraldien Gor – Avukat, olimpiyat sporcusu, uzun atlama dalında Arab ülkeleri ve Batı Asya şampiyonu, Ürdün Olimpiyat Komitesi üyesi
- Yaşar Doğu – Güreşçi, Türkiye adına dünya ve olimpiyat şampiyonu
- Gazanfer Bilge - Avrupa ve Olimpiyat şampiyonu güreşçi ve iş adamı
- Celal Atik - Dünya ve Olimpiyat şampiyonu güreşçi.
- Tayfur Havutçu - Türk Futbolcu. Abhaz kökenli olup, Marşan Hrips-ipa ailesindendir.
- Can Bartu - Türk Futbolcu
- Hakan Ünsal - Türk Futbolcu
- Aykut Kocaman - Futbolcu ve teknik direktör
- Oğuz Çetin - Eski futbolcu ve teknik direktör
İş İnsanları[değiştir | kaynağı değiştir]
- Wagih Abaza - Mısır'da iş adamı, Fransız otomotiv markası Peugeot'nun Mısır'daki sahibi
- Ethem Arutan
- Fuat Bağırıcı
- Necati Kurmel Saray Halı ve Avrupa`nin en buyuk tarim ve hayvan ciftligi olan Saray Ciftligi`nin Sahibi
- Günay Çerkez Kıbrıslı İş Adamı
- Mehmet Emin Karamehmet
- Erol Olçak Siyasal iletişim danışmanı, Başbakan R. Tayyip Erdoğan'ın iletişim danışmanı
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)